(TÜKENDİ)
Bektaşî tarîkatine “Tarîk-i Nazenîn” diyenler bu “Nazenîn” ibaresini en yüksek mânâda, son dönemde temsil etmiş şahsiyetin Hilmi Dedebaba hazretleri olduğunu teslim ederler. Gerek nefeslerinden gerek kendilerini görmek şerefine erenlerden dinlediğimiz hatıraları ile İnsân-ı Ekmel olduğuna inandığımız Dedebaba hazretleri, Hz. Hünkâr’ın yolunda Pîr’ini her mânâsı ile büyük bir kudret ve dirayetle temsil ederek, nice kâmil kimseler yetiştirmiş ve yetişmiş nice kâmiller de bu şems-i hakîkati görüp teslim olmaktan kendilerini alamamışlardır. Cumhuriyet sonrası bazı Bektaşî yazarların Hilmi Dedebaba hakkında “müteşerri” gibi ifadelerini küçümseme makâmında kullanmaları oldukça üzücüdür. Hazret’in hem şeriati çok iyi bilmesi hem de tarîkatin usûlünü büyük bir titizlik ve ciddiyetle devam ettirmesi bazı kimselere ağır gelmiş olsa gerek. Ziya Paşa’nın dediği gibi “Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan…”
Dîvân-ı Hilmi Dedebaba, şiir formunda ilâhî nefhalar, vâridât adı verilen Rabbânî ilhamlardır. Fesâhat ve belâgât ehli, lisânına; ârifler, nâzenin irfânına; âşıklar da meveddet ummânının bu kelâmlardaki cevelânlarına hayran kalırlar. Böylesi bir hazineyi ilk kez derleyip yayınlayarak bize ulaştıran Filibeli Mehdî Baba hazretlerinin rûhu şâd olsun.
“Bezm-i aşk içre görüp nazmımı derler Hilmî
Her sözün bir varak-ı hikmet-i gencîne-güşâ”
Yazarı: Mehmed Ali Hilmi Dedebaba
Yayına Hazırlayan: Gülbeyaz Karakuş
Revak Kitabevi: 8
Bektaşilik Serisi: 1
Ebatları: 16.5×23.5 cm
Sayfa Sayısı: 544
Sert Kapak
Basım Tarihi: Nisan 2012
ISBN: 978-605-62635-7-6